ADRASAN

www.hatira.4mg.com

Seyahat Rehberi

Reklam-Cengiz Kaan Hotel, tatildeki eviniz...

Reklam-Adrasan Otel sizi bekliyor...

 

Adrasan civarındaki koylardan görüntü

Adrasan yakınlarında yer alan kayaların arasında böylesine güzel koylar yer alıyor..


 

NASIL GİDİLİR?

Kumsala kadar gelen çam ağaçları. Masmavi deniz. Hepsi birarada, Antalya'ya 75 kilometre uzaklıktaki Adrasan'da sizleri bekliyor.
Yakın zamana kadar sadece İngiliz, Alman ve İtalyanlar'ın yaz sezonu boyunca kapattığı koy, sakin tatil arayan, tatilcilerin gözdesi. Eğer disco bulunmayan bir tatil yeri arıyorsanız, Adrasan tam size göre.

Türkiye'nin en güney ucundaki Adrasan, yeni adıyla Çavuşköyü, en son nokta diyebiliriz. Buradan sonra gidecek bir yerinizi yok. Yolunuz buraya düşerse, yapacağnız tek şey, denize kadar gelen çam ağaçlarının arasında, 2 kilometre uzunluğundaki kumsalda bol bol denize girip güneşleneceksiniz. Akşamları da köyün yerlilerin işlettiği otellerin restoranlarında birbirinden leziz yemeklerin tadına bakacaksınız. Tatil dönüşü ise sizi artan kilolar bekliyor.... ÖZEL ARAÇ
Antalya- Kaş karayolu üzerinde bulunan Adrasan'a özel araçla gidiyorsanız; Ulupınar Kumluca yönünde ana yoldan giderken, Adrasan yazılı kavşaktan içeri giriyorsunuz. Bundan sonra 22 kilometre süren yolculuk yapmanız gerekiyor. Yol biraz virajlı. Hızınızı düşürmeniz şart. Ancak yol boyunca çam ağaçlarının arasında, sessizliğin sesini dinleyerek  keyifle Adrasan sahiline ulaşma şansınız var. Virajların sona ermesinden sonra ilk olarak Çavuşköyü merkezine geliyorsunuz. Burada seraların bolluğu sizleri şaşırtmasın. Antalya ve yöresi Türkiye'nin sera cenneti olduğu için, Adrasan da bundan nasibini almış. Köylüler seracılıkla uğraşıyor. Sahilde toprağı olan aileler ise pansiyonculuk yapıyor.
Köy merkezinden sonra ise sahile doğru yöneliyorsunuz. 2 kilometre süren yolculuk sonunda, denizin kıyısında toprak bir yol. Arkasında tek sıra 10-15 pansiyon ve hotel, bir kaç da restoran sizleri karşılıyor. Ne disco, ne gürültü, ne piyasa yeri. Bunlar yok.
OTOBÜS
Otobüs ile önce Antalya'a geliyorsunuz. Buradan akşam üstü Antalya garajından 15.45'de, Kaş- Patara minübüslerinin kalktığı yerden ise 16.00'da  kalkan tek minübüs,  sizi doğruca Adrasan'a getiriyor. 
Bir başka alternatif ise, Antalya'dan Kemer'e minibüslerle gitmek. Daha sonra da kalacağınız yeri arayıp sizi almalarını istemek. Bazı işletmeler bunu belli bir üçret karşılığında yapıyor. Hatta bazı müşteriler, özellikle yabancılar havalimanına gelip, kalacakları yere haber veriyorlar. Daha sonra da özel araçla alınıp kalacakları yere getiriliyorlar.


 

Adrasan koyu genel görünümü.... Adrasan sahilinin genel görünüşü...


 

sahilde güneşlenenler...

İlginç Yerler Gezilmesi Gerekli Tabiki Bizce 

Kumsal ve denizin tadına doyamayacaksınız...

Adrasan sahilinde sualtı makinasıyla deniz ve yatlar içiçe.


 

Adrasan yerli köy halkının turizm yaptığı ender yerlerden biri. Adrasan'da açık olan tesislerin yüzde 80'ini Çavuş Köyü sakinleri işletiyor. O nedenle tesislerde kaldığınızda kendinizi bir iki gün içinde aileden biri gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Bu özelliği nedeniyle yurt dışından bu tesislere gelen müşterilen 21 gün kadar başka hiçbir yere gitmeden burada tatillerini geçiriyor. 
Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı olan Adrasan, 1996 yılında belde oldu. Sırtını Bey Dağları'na siper ederek Akdeniz'e uzanan Adrasan, doğallığın merkezi. Çevresi çam ağaçlarıyla kaplı dağlarla çevrili yol, burada bitiyor. adrasan'ın ismi Rumca'dan geliyor. Yöre, Helenistik çağa ait Cenevizliler'le ilgili izler taşıyor.Yıllarca SİT alan olması nedeniyle de iyice korunup beton yığınına dönüşmeyen Adrasan'da imar çalışmaları bitmiş. Önümüzdeki yıllarda sahilde bütün tesisler yıkılıp içeri çekilecek. Sahil şeridinin 50 metresi günü birlik kullanım için yeşil alan olarak düzenlenecek.
Adrasan sahili sığ. Bu nedenle yüzme bilmeyenler, çocuklar için çok ideal tatil beldesi. 2 kilometre uzunluğundaki kumsalı ise, herkesin rahat rahat denize girmesine elverişli. Sahilin bir bölümü ise derin. Burası da yüzmeyi sevenler için ideal. Su içinde yüzerken bacaklarınıza minik balıklar gıdıklar gibi dokunuyor. Bu bile başka hiçbir deniz kıyısında yaşayamayacağınız bir keyif.
Adrasan sahilinin sığ oluşu nedeniyle koy, Akdeniz'de kış aylarında fırtınaya yakalanan gemilere barınak oluyor.
Yazın sörf, su kayağı, deniz bisikleti gibi su aktivitelerine kuca kaçan koyun sularında, 25 metre su içinde görüş mesafesinin olması da balık adamlar için çok cazip.

Adrasan gezi için de, mağaraların ve denizaltı güzelliklerinin merkezi..
Çevrede bulunan mağaralardan birinin içinin görünüşü.


Gelidonya Burnu'nda 3300 yıl önce batmış Fenike batığı bulunuyor. ABD'li deniz bilimcisi George Bas'ın batıktan çıkardığı antik anforalar Antalya ve Bodrum sualtı müzesinde sergileniyor. Aynı bölgede bir kaç batık daha bulunduğu için, tüplü dalıp burada yasak. Balıkçı tekneleriyle 1,5 saat uzaklıktaki Phaselis açıklarında yer alan ve günübirlik turların durak noktalarından olan Üçadalar kıyıları, Kültür Bakanlığı'nın dalış izni verdiği müsait yerler.
Porto Ceneviz ve Sazak koyları da yörenin ilginç köşelerinden biri. Burada çıkan tatlı su biraz buruk, biraz da tuzlu. Ancak mantar ve bağırsak problemi olanlar için deva olduğu söyleniyor, yöredekiler tarafından.
Sazak'a kadar karayolu var ama Porto Ceneviz'e mutlaka denizden ulaşmak gerekiyor.Buraya gitmek içir Adrasan koyundan tekne turlarına katılmanız mümkün. 
ESTETİK KOY....
Adrasan Koyu, kapalı ve estetik bir yapıya sahip. Musa Dağı'na bağlı Eliğ Tepesi'nin silueti çökmüş bir deveyi andırıyor. Koyun batısında Markız tepesi yer alıyor. Eskiden gözetleme kulesi olan yerde, 960 metre yükseklikte link tesisleri var. 

Doğayla başbaşa güneşlenme imkanı... Adrasan'ın hemen çevresinde bulunan ıssız koylarda, özgürce güneşlenip, doğayla başbaşa kalabilirisiniz.


 

Yürüyüş severler için ilginç mekanlar... Olimpos sahili..

ÇEVRE GEZİLERİ....
Adrasan çevresinde Patara, Letoon, Olimpos antik kenti, Phaselis, gibi yerleşim yerleri tarih boyunca yer almış. Buraları daha kara yolu yokken deniz ticareti ile gelişmiş. Ne var ki Adrasan'da o zaman hiçbir yerleşim yokmuş. Çünkü zamanın yelkenlileri rüzgar gücüyle yol alırken, ters rüzgar karadan denize esince bir türlü adrasan koyuna girememişler. Gündoğusu rüzarı alan koya şimdi ise motoru güçlü tekneler Adrasan Burnu'ndan yelken indiriyor.
Kapalı koyda pırıl pırıl ve turkuza rengi denizel yetinmeyin sakin plaj arayanlar, sahildeki toprak yolu 100 metre takip ederek, hiç kimsenin olmadığı yleni koylarda yüzebilirler.
Bu arada uykudan feragat edip sabah ilk saatlerinde Fener Burnu'na gidenler, güneşin alev topu gibi denizden çıkışını izleyebilirler. Adeta kaynayan demir eriyik gibi ağır ağır güne merhaba diyengüneş, tüm görkemiyle çıkınca, denizdeki yansımayla, çevreyi de kendi rengine boyuyor.
Geziler meraklı olanlar, farklı mekanlarda denize girmek, tarihle bütünleşmek isterlerse, bir tarafıdeniz, bir tarafı duş görevi gören tatlı su derenin bulunduğu antik Olimpos kenti kıyılarına gidip yüzebilirler.
Kent harabelerini gezip. Çıralı'da sönmeyen ateşi ve çevrenin doyumsuz manzarasını izleyebilirler. Phaselis antik kenti ise, bir başka günübirlik kullanım alanı olan tarih hazinesi.
Kaldığınız otel ve pansiyonlardan bisiklet kiralayıp Olimpos ve çevresine uzun yolculuklar da yapabilirsiniz.

Mitolojiye yolculuk için Adrasan ve Olimpos iyi fırsat...
Çıralı'da yanartaş, sizi mitolojik çağlara götürecek.


  wpe1.jpg (1753 bytes)