AĞVA

www.hatira.4mg.com

Seyahat Rehberi

Kusursuz doğa....Temiz hava... Leziz balıklar...Üstelik ulaşımı da artık çok kolay... 

Ağva sahili tepeden görünüşü...

Bir başka doğa harikası olan Şile'nin komşusu olan Ağva'da, balığın her çeşidini nefis manzaralar eşliğinde yiyerek, midenize ve gözlerinize bayram ziyafeti çekebilirsiniz.
Batı Karadeniz sahilinde yer alan Ağva, yılın her mevsiminde bir başka güzel. Yaz aylarında buraya gittiğiniz zaman, denizin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. İstanbul'un diğer kıyılarına göre deniz sıcaklığı bir kaç derece soğuk olduğu için, bir çok İstanbullu burada kendine yazlık evler de yapmış.
Sonbahar aylarında ise, bölgeyi saran ağaçların sararıp kuruyan yaprakları, sağa sola uçuşurken, siz de yolunuza devam edip, keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.
Zamana ve iklime meydana okuyan Karadeniz'in tipik özelliği denize dik inen kayaların, anıtlaşmış olması. Yemyeşil vadilerin, sık bitki dokusunun yanı sıra, fındık ve yaprağını dökmeyen ağaçların da sıkça rastlandığı bölgede, hüzne yer yok...
Burası yeşilin bol olduğu, sessizliği dinleyip, keyifli yemekler yiyebileceğiniz  bir çeşit huzur sığınağı.
Güzergah üzerinde ise, tekrar tekrar gelmenizi sağlayacak keyif ve tad alacağınız güzellikler ve pastoral lezzetler var. 
Nasıl gidebileceğinize gelince... İstanbul'dan özel aracınızla yola çıkıyorsanız, 110 kilometre uzaklıkta yer alan Ağva'ya yaklaşık 1,5 saatlik yolunuz var demektir. Şile yolunu uzun zamandır kullanmadıysanız, virajları gözünüzde büyütmeyin.
Son yapılan düzenlemelerle yenilenen yolun büyük bölümü bitirilmiş, çok da güzel olmuş. Otobanı aratmıyor...Mide bulandıran virajlardan arınmış yolda, araç kullanmak keyif haline getirilmiş. Şile yakınlarında devam eden çalışmalar bitince, Şile- İstanbul arası 20 dakikaya kadar inecek. İşte o zaman yıllarca yolunun bozukluğu nedeniyle güzelliklerini kaybetmeyen Şile'nin ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kalacağını hep birlikte göreceğiz. 
Şile'den sonra ünlü feneri geçip, Ağva-Kandıra sahil yolunu tercih ederseniz, Karadeniz'e has mimari dokunun gözlendiği ve araları beşer dakika olan birbirinden güzel köyleri görebilirsiniz. Yol üzeri giderken tavukları ve güneş batışında dönen ağır adımlı inekleri görebilmek için, aracınızı durdurabileceğiniz bir hızda seyredin.

 

Saklı Göl. Pek az kişinin bildiği bir güzellik...

Saklı Göl. Çok az insanın bildiği bir güzellik...

Ağva, İzmit'in Çal Tepesi'nden doğup gelen Göksu ve Yeşilçay dereleri arasındaki deltaya, alüvyonlar üzerinde kurulmuş. Eski zamanlarda Ceneviz ve Venedikliler'in kolonisi olan yerleşim bölgesi, 50 metre eninde 2,5 kilometre uzunluğunda kumsala sahip. Haziran sonuda başlayıp ekim ayı sonuna dek süren deniz sezonunun yanı sıra Ağva, yıl boyu gidilebilecek bir tatil yöresi. 
Köye girişte ilk dikkatinizi çeken, balıkçı teknelerinin çokluğu. Kıyı şeridinde ise bir sonraki güne ağlarını onararak hazırlanan balıkçılar gözünüze çarpıyor. Nostaljik bir balıkçı köyüne girdiğinizi çok geçmeden anlıyor ve kendinize yemek yiyecek bir bahçe, denize yakın veya çayların üzerinde kurulu lokantalardan birini seçiyorsunuz.

Ağlayan kayalar...

Ağlayan kayalar....

GELİN KAYASI...
Eğer hava, dereden çıkıp denize açılmaya uygunsa, üşenmeyin. Motorlu bir tekne tutup, kıyıyı takip ederek bu defa bir başka pastoral lezzeti keşfe çıkın. Rotanızı Ağva Feneri'nden Karadeniz'e Kerpe tarafına çevirip yol alırken, daha ilk dakikalarda gördükleriniz karşısında, "Acaba ben İrlanda sahillerinde mi yoksa, Norveç fiyortlarında mıyım?"diye düşünebilirsiniz.
Çünkü burası Karadeniz ve usta heykeltraşları bile hayrete düşüren doğanın işçiliği ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Bir nevi açıkhava müzesi olan kıyılarda, rüzgarla elele verip sabırla uğraşan, kayaları dantel gibi oyararak, mağaralar, adalar, anıtlar yaratan dalgalar, yıllar sonra ortaya çıkan bu oluşumları acımasızca bozarak içine çekip hazmediyor.
Bu bakımdan sahil şeride üzerinde zaman zaman değişimlere rastlanıyor. Fakat yıllara ve dalgalara göğüs geren öyle bir anıt kaya var ki, denizden olsun karadan olsun, her açıdan bir başka güzelliğe sahip. İlginç öykülü kaya, bulunduğu koya adeta gözcülük yapıyor. Beyaz renkli kaya, "Gelin Kayası" ismiyle anılıyor ve denizden bakınca bembeyaz duvaklı bir geline benziyor. 
SAKLI GÖL...
Kıyı şeridi insanı şaşkına çevrine biçimlerle devam ederken, biz bu defa da haritalarda görüülmeyen, pek de kimsenin bilmediği, gözlerden uzak doğanın içinde saklı bir göle gidiyoruz.
Ağva'yı, Kadıköy ve Pınarlı gibi köyleri geçip son evden sola saparsanız, toprak yolda traktörlerin yumuşak zeminde bıraktığı derin tekerlek izleri nedeniyle çukurlu bir yol göreceksiniz. Burada 5 dakikalık bir yürüyüşle tamamladığınız yolun bitiminde, "Saklı Gölü" bulacaksınız.


wpe1.jpg (1753 bytes)